Son yıllarda anne babaların çocukların zeka düzeylerini merak etmeleri ve bu konuda arayışlara girmeleri çok mutluluk verici bir gelişme olarak görülebilir. Çünkü, bu eğilim güzellik-çirkinlik, zayıflık-şişmanlık, uzunluk-kısalık gibi fiziksel özelliklerden zihinsel yetiler, mutluluk, sağlık, nitelikli eğitim gibi daha farklı özelliklere bir duyarlık gelişimi gibi düşünülebilir. Ancak, bu gibi niteliklerin ön plana çıkması çocukları bu özellikleri açısından tanıma ve uygun olanakları sunma yolunda yeni sorumlulukları da yanına getirmektedir. İşte bu durum söz konusu olduğunda da anne babalar yeni arayışlara girmekte ve zeka testleri birer “kurtarıcı” olarak görülmeye başlanmaktadır. Hatalı uygulamara yol açmaması ve yanlış beklentiler yaratmaması açısından zeka testlerine ilişkin bazı doğruların bilinmesinde yarar vardır:

Zeka testleri çocuğu-yetişkini tanımak için bir “araçtır”. Bu nedenle testin sonucu kişinin pek çok özelliği ile birlikte ele alındığında bir anlam kazanır. Nasıl ki kanda çıkan yüksek kolestrol tek başına çok fazla anlam taşımıyor ve konunun uzmanı tarafından ele alınmadıkça ve diğer bulgularla birlikte değerlendirilmedikçe bir yarar sağlamıyorsa, zeka testi bulguları da bu şekilde görülmelidir.

Hastalık, dalgınlık, alınan eğitim, motivasyon, yaşanılan çevre özellikleri, duyu organlarının nitelikleri vb. pek çok etmen test sonuçlarını etkileyebilir. Bu nedenle zeka testi uygulamak ve sonuçlarını yorumlamak uzmanlık, beceri ve deneyim isteyen bir görevdir.

Eğer çocuğunuzun üstün zekalı olduğunu düşünüyorsanız, onun için yapabileceğiniz en güzel şey; çocuğunuzun yapabilirliklerini keşfetmesi için ona fırsatlar yaratmanızdır. Bu şekilde yaratılan fırsat pencereleriyle, çocuğunuzun ilgi ve motivasyonun hangi alanlara yönelik olduğunu görebilir ve bu doğrultuda çocuğunuzun ileriki yaşamındaki kazanımları için emek verebilirsiniz.